Sınavlarda başarılı olmak isteyen gençlerin büyük bir kısmı ders çalışırken dikkatini toplayamamaktan ve dikkatinin çabuk dağıldığından yakınırlar.
Bu sorunu yaşayanların büyük bir kısmı atılması gereken adımları atmaz. Bunun en önemli nedeni de kolaya kaçmadır.
Çoğu zaman dışarıdan alınacak bir akıl ile ya da kullanılacak bir ilaç ile kolayca çözüme ulaşılacağı düşünülür.
Oysa dikkati toplama güçlüğünden kurtulmak, çabucak çözülecek bir sorun değildir ve ancak uzun uğraşlar sonunda kazanılmaktadır.
Genel Bilgi
Dikkat, birçok iç ve dış uyaranın varlığına karşın zihnin diğer uyaranları mümkün olduğunca etkisiz hale getirerek,
belli bir uyarana yönelerek odaklanabilmesini ve odaklanmayı sürdürebilmesini ifade eden bir kavramdır.
Ders çalışma açısından bakacak olursak dikkati yönlendirebilmek; istekli ve motive olmakla, sürdürmek ise
iç ve dış diğer uyaranların etkisinde kalmamayı başarmakla mümkündür.
İç uyaranlara örnek; sevinç, üzüntü, kaygı gibi duygular, stres, hayallere dalma, kafayı meşgul eden bir konu vb. olabilir.
Dış uyaranlara örnek; ortamın gürültüsü, soğukluğu sayılabilir. Doğuştan sahip olunan bazı özellikler
dikkati odaklamayı ve sürdürmeyi etkileyebiliyor olmakla birlikte dikkati odaklama ve sürdürme becerileri sonradan
da kazanılabilmektedir. Ders çalışırken dikkatini toplayamamaktan yakınanların ilk önce ders çalışmak
için güçlü bir isteğe sahip olup olmadıklarına bakmaları gerekmektedir. Tüm yaşamını köklü biçimde etkileyebilecek bir
konuda herhangi bir insanın güçlü bir istek hissetmemesi, üzerinde özenle durulması gereken bir konudur.
Kişiye Özgü Gerçek Sorunu Belirleme
Ders çalışırken dikkatini toplayamama ve kendini derse verememe kişiden kişiye değişen çok çeşitli nedenlerle
ortaya çıkabilmektedir
Bu nedenle ders çalışırken dikkatini toplayamamaktan yakınanlar öncelikle
bu durumun kendilerine özgü nedenlerini belirlemeleri gerekmektedir.
Öncelikle dikkat toplayamamanın yalnızca ders çalışırken mi ortaya çıkıp çıkmadığı belirlenmelidir.
Ders çalışma dışındaki film izleme vb. başka alanlarda dikkatini toplayabilenlerde asıl sorun motivasyon eksikliği olabilir.
Dikkat toplayamamanın her ortam ve koşulda orta-ya çıkıp çıkmadığı belirlenmelidir.
Uygun koşullar olmadığında ve zamanlama iyi seçilmediğinde doğal olarak dikkat kolayca dağılabilmektedir.
(‘Televizyon açıkken ders çalışma’ ve ‘arkadaşları oyun oynarken ders çalışma’ örnek olarak sayılabilir.)
Bu nedenle ders çalışırken dikkatini toplamada güçlük yaşayanlar kendilerine ders çalışmak için en uygun koşul ve ortamları oluşturmaları gerekmektedir.
--------------------------- NEDENLER ---------------------------
Ruhsal Hastalık
Dikkatini toplayamamaktan ya da unutkanlıktan yakınanlarda öncelikle bir ruhsal hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dikkatini toplayamama ya da unutkanlık yakınmaları olanlarda en sık görülen ruhsal rahatsızlıklar depresyon ve anksiyete bozukluklarıdır.
Bahaneler / Gerekçeler
Ders çalışmamak için yaratılan bahaneler ve gerekçeler tek tek belirlenerek, geçerli olup olmadıklarına bakılmalıdır.
Fakat asıl önemli olan bunlara rağmen ders çalışmanın nasıl başarılacağıdır.
En sık görülen bahaneler ‘sonra çalışırım’, ‘daha vakit var’, ‘buradan soru gelmez’, ‘buradan gelecek bir soruyu da yapmayıvereyim’,
‘ben nasıl olsa başarırım’, ‘ben nasıl olsa başaramam’ gibi bahanelerdir.
Birçok genç kurduğu hayallerle gelecekte kolayca para kazanabileceği yanılsamasına kapılır.
Oysa bir meslek sahibi olmadan düzenli bir gelir elde etme olasılığı düşüktür.
Aşırı Kaygı
Başarılı olamayacağını düşünme ve çeşitli nedenlerle
yaşanan aşırı kaygı dikkati toplamayı bozan en yaygın sorunlardan birisidir. Başarılı olamayacağını düşünme,
anne ve babasının tepkisinden korkma, gelecek endişesi en sık görülen aşırı kaygı nedenleridir.
Motivasyon Eksikliği
Ders çalışırken dikkatini toplayamayan ve derse konsantre olamayanlarda çok sık rastlanan sorunlardan birisi de motivasyon eksikliğidir.
Bilgisayar Oyunları
Ders çalışırken bilgisayar mutlaka kapalı tutulmalıdır. “Hazır ben çalışırken şu oyun yüklensin” demek her an dikkatin
dağılmasına yol açabilecek bir yaklaşımdır. Yüklenmede bir kesinti olup olmadığı ya da yüklenmenin tamamlanıp
tamamlanmadığı sürekli zihni meşgul ederek dikkatin toplanmasını engellemektedir. “Bir kez bakmakla bir şey olmaz”diyerek
kontrol için bilgisayara bir kez bile bakmak dikkati dağıtabilir. Bilgisayar oyunları gençlerin zihnini çelerek yarım yamalak
ya da yeterince dikkat vermeden ders çalışmaya neden olabilmektedir. Heyecanlı bir yerinde kalan ya da oynanırsa daha
ileriye gidilebilecek bir oyun kolayca gençleri bilgisayara yöneltmektedir. Bir yandan ders çalışmaya çalışırken
bir yandan da sosyal medyadan gelen mesajları izlemek insanın kendini kandırmasından başka bir sonuç yaratmaz.
Cep Telefonu
Ders çalışırken çalacak bir telefon ya da gelecek bir mesaj bütün dikkati alıp götürebilmektedir. Hele erkek/kız arkadaş
gibi araması heyecanla beklenen birisi söz konusuysa kendini derse vermek zorlaşır.
Televizyon Merakı
Televizyon dizilerinin, yalnız zaman çalarak ders çalışmayı olumsuz etkilediği düşünülmemelidir. Özellikle sevilen diziler
hem zihni oyalayarak hem de birçok duygunun yaşanmasına ve canlanmasına, hayal kurmaya yol açarak da ders çalışmayı olumsuz etkilemektedir.
Ancak iyi bir çalışma planı yaparak ve bunu uygulayarak bazı dizilerin seyredilmesi düşünülebilir.
Hayal Kurma
Hayal kurma dikkatin ders dışında başka bir konuya yönlendirilmesi demektir.
Bu nedenle ders çalışırken hayal kurulduğu anda kısa mola verilmeli, sonra tekrar derse dönülmelidir.
Erteleme Alışkanlığı
En yaygın görülen alışkanlıklardan birisi de erteleme alışkanlığıdır. Her konuda her an bir değişiklik olabilmesi bu alışkanlığı pekiştirmektedir.
Ancak bu alışkanlığın ders çalışmak için mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir. Birazdan, bir kaç saat sonra, yarın, öbür gün, haftaya derken günler gelip geçmektedir.
Oysa çalışmaya ne kadar erken başlanırsa başarılı olma şansı o kadar artmaktadır. İyi ve uygulanabilir bir plan yaparak, planı düzenli uygulamaya çalışılmalıdır.
Güvensizlik
Kendisine güvenmeyen, ne yaparsa yapsın
başaramayacağını düşünen bir öğrenci çoğu zaman ders çalışmaktan kaçmaktadır. Bazı öğrenciler için ders
çalışıp da başarısız olmak ürkütücü bir durumdur. Ders çalışıp da başarısız olurlarsa katlanamayacakları duygular
yaşayabileceklerini düşünerek ‘çalışsaydım başarırdım’ düşüncesini bir çeşit bahane/gerekçe olarak kullandıkları
ve ders çalış(a)madıkları görülmektedir.
Gerçekçi Olmayan Özgüven
Gerçekçi olmayan, temeli olmayan ya da şişirilmiş bir özgüven “nasıl olsa başarırım” düşüncesi yaratarak
sürekli ders çalışmayı ertelemeye yol açmaktadır. Gerçekçi olmayan özgüvene sahip kişiler ders çalışmayı
son ana bırakma eğilimindedirler fakat YKS gibi sınavlarda son anda çalışmanın hiç bir anlamı yoktur.
Öğrenilenlerin sindirilmesi için en geç eylül ayında disiplinli ve ciddi bir çalışmaya başlamak gerekmektedir.
İnatlaşma
Çok üzücü bir düzenek olmasına karşın anne ve baba ile genç arasında yaşanan inatlaşmadan dolayı ders çalış(a)mayan çok sayıda gencin bulunduğu görülmektedir.
Özellikle çocukluk çağından beri yerleşen bir inatlaşma söz konusuysa sonuç çok daha üzücü olmaktadır.
Anne ve babanın “ders çalış” baskıları gençte “kendisine karışıldığı”, “kendisiyle ilgili kararları kendisinin verebileceği” “kimsenin karışmaya hakkı olmadığı” “özgüveninin zedelendiği” benzeri duygu ve düşünceler yaratarak inatlaşmanın ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Rekabet
Rekabet insan yaşamını, düşündüğünden çok daha fazla etkilemektedir.Biriyle ya da birileriyle yarışmak son derece doğal bir durum olmakla birlikte bazı gençlerde bu rekabet ders çalışmayı engelleyecek derecede kaygı
yaratabilmektedir.Rakip olarak gördüğü birilerinin kendini geçtiğini düşünerek daha verimli ders çalışmaya yönelmek rekabetin olumlu bir sonucu iken, panik halinde saldırırcasına ders çalışmak da olumsuz sonucudur.
Gerçekçi Olmayan Beklentiler
“Hiç bir şekilde heyecanlanmamalıyım”, “hiçbir hata yapmamalıyım” ve “dikkatsizlikten hiçbir soru kaçırmamalıyım” gibi beklentiler her insanda
doğal olarak ortaya çıkabilen durumların, kendisinde ortaya çıkmaması gibi bir beklentinin doğmasına yol açmaktadır.
Bu mükemmeliyetçi beklentiler de, en ufak bir heyecan yaşandığında, yapması gerektiği soruyu yapamadığını düşündüğünde gencin telaşlanmasına ve kaygısının daha da artmasına yol açmaktadır.
Ayrıntıya Dalma
“Hiçbir eksik kalmasın” gibi duygu ve düşünceler ile ayrıntının içinde boğulmak, hem telaşlanmaya yol açarak hem zihin yorgunluğuna hem de bazı konulara gereğinden çok zaman ayrılmasına neden olmaktadır.
Hatırlayıp Hatırlamadığını Test Etme
Çok sayıda gencin bildiği bir konuyu hatırlayıp hatırlayamayacağını panik içinde test etmeye çalışarak
“eyvah hatırlayamıyorum”, “ne yapacağım şimdi ben” düşünceleri içinde paniğe kapıldığı görülmektedir. Bu nedenle “ya hatırlayamazsam” kaygısı yine olumsuz sonuçlara neden olur.
Zihin Yorgunluğu
Heyecanlı bilgisayar oyunları, duygu yüklü filmler, uykusuzluk, aile içi çatışmalar ve uzun süredir görüşülme-yen birisiyle karşılaşmak, insanın kafasını o konuyla ilgili düşüncelerle doldurur. Bu sırada yaşanan duygular zihnin olağan çalışmasını bozar. Ders çalışmadan önceki saatlerde zihni yoran etkinliklerden uzak durulmalıdır.
--------------------- ÇÖZÜM YOLLARI ---------------------
Hedef Belirleme
İleriye dönük hedefler belirlenmeli, yalnız düşüncede kalan hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığı,
harekete geçerek sistematik bir çalışma ile hedefe ulaşılabileceği sık sık hatırlanmalıdır.
Dikkati Toplama Becerisi Kazanma
Belli bir süre aynı etkinlik üzerinde durabilmek belli bir düzeyde dikkat toplama becerisinin varlığını göstermektedir.
Bazı insanlar özel bir çaba harcamasalar da kendiliğinden dikkat toplama becerisine sahipken bazı insanlar aynı şansa sahip değildirler.
Fakat dikkati toplama becerisi sonradan kazanılabilmektedir.
Dikkati Dağıtan Her Şeyi Uzaklaştırma
Ders çalışılan ortamda dikkat dağıtan her şey uzaklaştırılmalıdır. Televizyon, bilgisayar, cep telefonu kapatılmalıdır.
Düzenli ve Sistemli Çalışma
Hangi gün hangi dersin çalışılacağı; yöntem mutlaka önceden belirlenmeli. Bilgi mi edinilecek, soru mu çözülecek, önceden karar verilmelidir.
Sistemli çalışmayı sağlamak için oluşturulan plan gerçekçi olmalıdır. Kendi kapasitesine uygun gerçekçi hedefler konmalıdır.
Ders Çalışma Alışkanlığı Kazanma
Ders çalışmak, hele zorunlu olduğun için ders çalışmak kolay bir şey değildir. Ders çalışma alışkanlığı haftalar içinde kazanılabilen bir özelliktir.
O nedenle her gün giderek artan sürelerle, yalnızca ders çalışmaya alışmak için ders çalışmak, alışkanlık kazanmada etkili olacaktır.
Ders Çalışma Saatlerini Düzenleme
Herkesin kendisine özgü en verimli çalıştığı saatler vardır. Ders çalışma saatleri bu saatlere denk getirilmelidir.
Ders çalışma saati arkadaşlarla oyun oynanan saatlere getirilmemelidir.
İstekliliği Arttırma / İsteksizlik Nedenlerini Azaltma
İsteklilik oluşturulmadıkça dikkati dağıtmadan ders çalışmak mümkün değildir.
Özellikle isteksizlik yaratan etmenler (örneğin: “hocayı sevmemek”) varsa bunlar mutlaka tek tek gözden geçirilerek giderilmeye çalışılmalıdır.
Çalışma Ortamını Düzenleme
Uygun bir çalışma ortamı olmadan dikkati toplamak ve sürdürmek mümkün değildir.
Odanın aydınlığı, sessizliği ve düzeni gibi dikkati etkileyen etmenler dikkati toplamak ve sürdürmek için uygun hale getirilmelidir.
Çeşitlilik Oluşturma
Hem çalışılan derslerde hem çalışma yöntemlerinde (okuma, özet çıkarma, soru çözme) çeşitlilik sağlanabilir.
Yeterince Dinlenme
Yorgun bir zihnin dinç kalması mümkün değildir. Zihin ne kadar zinde ise o kadar kolay öğrenir ve öğrenilenler de o kadar çok akılda kalır.
Ders çalışma saatlerinden önce zihni yoran etkinliklerden (yorucu bilgisayar oyunu, duygu yüklü filmler) uzak durulmalıdır.
Zihnin zinde olmasını engelleyen en önemli etmenler arasında günlük yaşamla ilgili sorunlar, olumsuz duyguların etkisi altında olma ve uykusuzluk bulunmaktadır.
Alışkanlık Kazanma
Dikkati toplayabilmek önemli oranda bir alışkanlık işidir. Bu sorunu yaşayanlar dikkat toplama alışkanlığı kazanmak için ders dışı etkinlikleri gerçekleştirerek dikkat toplamayı öğrenebilirler.
Bilmece çözmek ve satranç oynamak gibi etkinlikler bu beceriyi arttırabilir.
Prof. Dr. Erol Özmen